Çünkü; hiçbir hayvan benim damak zevkimden, ayağıma giyeceğim bir bottan, boynuma saracağım bir atkıdan veya yüzüme süreceğim bir allıktan daha değersiz değildir.
Veganlık bir beslenme biçimi değil, bir hayvan hakları mücadelesidir. Veganizm; tüm hayvanların tıpkı biz insanlar gibi duyarlı canlılar olduğu gerçeğinden yola çıkarak, gıda, giyim veya başka amaçlar uğruna maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden, uygulanabilir olan en mümkün şekilde kaçınan etik bir yaşam biçimi ve bir mücadeledir.
Bir mücadeledir çünkü insan merkezci bu dünyada hayvan haklarını savunurken hayatın her alanında mücadele etmek gerekiyor. Sabah gözünüzü açtığınız andan gece yatıp uyuduğunuz ana kadar gün içindeki her eyleminiz bu mücadelenin bir parçası oluyor. En önemlisi de bunu neden yaptığınızın dünyanın her yerinde aynı anlama gelen cevabı: "Hayvan hakları için". Bu bir lütuf değil, hayvanların doğuştan sahip oldukları ve biz insanların onlardan çalmış olduğu bir hak. Üstelik buna saygı duymak için hayvanları seviyor olmanıza da gerek yok. Sadece, size ait olmayan bir şeyi almamanız gerektiği konusunda farkındalık kazanmanız ve eylemlerinizi bu farkındalıkla bilinçli olarak sürdürmeniz yeterli. Üstelik bu, hiçbir şeyden vazgeçtiğiniz anlamına gelmiyor. Siz zaten bugüne kadar size ait olmayanları alıyordunuz, bu davranışı bıraktığınızda siz yeniden özünüze dönüyorsunuz.
"Neden veganlık?" sorusuna benim verebileceğim en kısa ve öz yanıtı yukarıdaki gibi toparladım. Bundan sonraki yazımda veganlığın getirilerinden bahsedeceğim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Daha adil ve daha sürdürülebilir bir yaşam için vegan bir dünya ümidiyle...
Sevgiler;
Buğçe.
Comments